DEVA Partisi Sözcüsü Şahin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Adalet Bakanlığı bütçesine ilişkin yaptığı konuşmada, bütçenin yargının temel ihtiyaçlarına yanıt vermediğini söyledi. “İnsan hakları, personel eğitimi, mahpusların yeniden topluma kazandırılması gibi yargının özü sayılabilecek alanlarda yatırım yok. Bütçeler büyüyor ama adalet büyümüyor.” ifadelerini kullandı.

Şahin, cezaevlerindeki idare ve gözlem kurullarının keyfî uygulamaların olduğunu savunarak , Türk Ceza Kanunu’nun 158’inci maddesinde uzlaşma alanının genişletilmesini istedi. Özellikle gençlerin bu madde kapsamında mağdur edildiğini belirterek, “Pişmanlık hakkının daha geniş tanınması gerekiyor.” dedi.

Enflasyonist ortamda şufa hakkının kötüye kullanıldığını vurgulayan Şahin, mevcut uygulamanın hem satıcıyı hem alıcıyı mağdur ettiğini söyledi.

Toplumdaki adalet duygusunun “tarihin en kırılgan noktasında” olduğunu ifade eden Şahin, gazetecilerin eleştirileri nedeniyle soruşturmalara konu edilmesini, seçilmiş isimlerin yargı süreçleriyle karşı karşıya bırakılmasını eleştirdi. Şahin, “Masumiyet karinesi sözde kalmamalı, uygulanmalı. Kayyum uygulamaları halk iradesini yok sayıyor.” dedi.

Tutuklamanın cezalandırma aracına dönüştüğünü belirten Şahin, uzun tutukluluk sürelerine dikkat çekti. 2026 bütçesinin yargı bağımsızlığını güçlendirmesi gerektiğini söyledi.

Şahin, DEVA Partisi olarak hazırladıkları “Adil Yargı Eylem Planı” ve “KHK Mağduriyetleri Eylem Planı”nı da Bakanlığa sunduklarını ifade ederek konuşmasını tamamladı.